Osman Şahin'in sesinden 15. Cüz I Mukabele

Kur'an-ı Kerim'in 15. cüzü İsra suresi ve Kehf suresini ihtiva eder

🔸 Kur'an-ı Kerim'in 15. cüzünde İsra Suresi ve Kehf Suresi yer almaktadır. 281-292 sayfaları arası, İsra Suresi'ni 292-300 sayfaları arası da Kehf Suresi'ni ihtiva eder.

İSRA SURESİ

🔸 İsra Suresi, Mekke döneminde indirilen son surelerden biridir.

🔸 Sure ismini Hz. Peygamber'in Mekke'den Kudüs'e götürülüşünden bahseden ilk âyetindeki "gece yürüyüşü" anlamına gelen isrâ kelimesinden alır. Surenin diğer bir adı da "Benî İsrâil Sûresi"dir.

🔸Sure'nin ayet sayısı ihtilaflı olmakla beraber 111 ayet olduğu hususu çoğunluğun kabul ettiği bir görüştür.

🔸 Mushaftaki sıralamada on yedinci, iniş sırasına göre ellinci suredir. Kasas Suresi'nden sonra, Yûnus Suresi'nden önce Mekke döneminde inmiştir.

İSRA SURESİ'NDE VURGULANAN KONULAR

🔸 İsrâ olayı, İsrâiloğulları'nın kötülükleri sebebiyle uğradıkları iki büyük işgal ve yıkım, temel dinî ve ahlâkî buyruklar, yeniden dirilmenin mümkün olduğu ve âhiret sorumluluğu, Allah'ın ilmi, ilk insanın yaratılışı, İblîs'in isyanı, insanın seçkin bir varlık oluşu, ibadet ve namaz, Kur'an'ın önemi, müşriklerin inatçılığı, müminlerin itaatkârlığı surenin başlıca konularıdır.

🔸 İsra Suresi beş bölümde ele alınabilir. Birinci bölümde Peygamberimizin Mi'rac hadisesini anlatan ayetler yer almaktadır. Hicretten yaklaşık bir yıl önce meydana gelen İsrâ hadisesinden bahsedilerek Allah'ın, bazı nişan ve alâmetlerini göstermek Hz. Muhammed'i bir gece Mescid-i Harâm'dan Mescid-i Aksâ'ya götürdüğü ifade edilmektedir.

"Bir gece, kendisine bazı âyetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir."

İsra Suresi'nin tefsirini okumak için tıklayınız

🔸 Surenin birinci bölümünden ayrıca İsrailoğulları'nın çıkardıkları felaketler ve başlarına gelen musibetlere de yer verilir. Bunlar İsrailoğulları'nın fesat dönemleri olarak adlandırılmıştır.

🔸 Sure'nin ikinci bölümünde yalnız Allah'a kulluk etme, anaya babaya iyi davranma, akrabaya, yoksullara ve yolda kalmışlara haklarını verme, cimrilikten ve israftan kaçınma üzerinde durulmuştur. Toplumda bu ilkelere uyulursa yardımlaşma ve kardeşlik duygularının gelişeceği belirtilmiştir.

"Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi ve anne babanıza iyi davranmanızı emretti. Onlardan biri veya ikisi senin yanında yaşlanırsa onlara öf bile deme! Onları azarlama! İkisine de gönül alıcı güzel sözler söyle."

İsra Suresi'nin tefsirini okumak için tıklayınız

"Onlara merhametle ve alçak gönüllülükle kol kanat ger. "Rabbim! Onlar nasıl küçüklükte beni şefkatle eğitip yetiştirdilerse şimdi sen de onlara merhamet göster" diyerek dua et."

🔸 Sure'nin üçüncü bölümünde tevhid inancına vurgu yapılmıştır. Yerlerde ve göklerde her şeyin Allah'a tesbih ettiği vurgulanmıştır.

"Eğer söyledikleri gibi Allah'tan başka ilâhlar olsaydı onlar da arşın sahibine yakınlaşmak için yollar ararlardı."

İsra Suresi'nin 42. ayetin tefsirini okumak için tıklayınız

"Allah onların söylediği şeylerden münezzehtir, çok çok yücedir."

İsra Suresi'nin 43. ayetin tefsirini okumak için tıklayınız

🔸 Sure'nin dördüncü bölümünde İblis'in Adem'e secde etmekten yüz çevirmesi, ve İblis'in insanları iman etmekten vazgeçirme çabaları anlatılmaktadır.

"Hani, meleklere, "Âdem'e secde edin" demiştik. İblîs'in dışında hepsi secde ettiler. İblîs, "Ben, çamurdan yarattığın kimseye secde eder miyim!" dedi.

Ve ekledi: "Şu benden üstün kıldığına bak! Yemin ederim ki eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, az bir kısmı dışında, onun neslini peşime takacağım!"

Allah şöyle buyurdu: "Git! Onlardan kim sana uyarsa cezanız, eksiksiz bir ceza olarak cehennem olacaktır."

İsra Suresi'nin 61-63. ayetlerinin tefsirini okumak için tıklayınız

🔸 Bu bölümde ayrıca müşriklerin Peygamber'i nasıl kandırmaya çalıştığı Allah'ın ise buna engel olduğu anlatılır.

🔸 Aynı zamanda Peygamber'e ruh hakkında bir soru sorulduğunu ve cevap olarak da ruhu ancak Allah'ın bileceği ve bu konuda insanlara çok az bilgi verildiği ifade edilir.

🔸 Sure'nin beşinci bölümünde ise Kur'an-ı Kerim'in eşsiz bir kitap olduğudan bahsedilir. Bütün insan ve cinler bir araya gelse Kur'an'ın benzeri bir kitap ortaya koyamayacakları kesin bir dille vurgulanır.

"De ki: "Yemin ederim, bu Kur'an'ın bir benzerini ortaya koymak için ins ve cin bir araya gelip birbirine destek olsa dahi onun benzerini ortaya koyamazlar."

"Muhakkak ki biz bu Kur'an'da insanlara (gerçekleri anlatmak için) her türlü misali denedik. Yine de insanların çoğu inkârcılıkta direndikçe direndiler."

İsra Suresi'nin 88-89. ayetlerinin tefsirini okumak için tıklayınız

🔸 Ayrıca Hz. Peygamberin müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderildiği de önemle durulmuştur.

🔸 Sûrenin son âyetlerinde Allah için samimi olma ve yalnız O'na yönelme hakkındaki ayetler vurgulanmıştır.

KEHF SURESİ

🔸 Mekke döneminde inmiştir. 28. âyetin Medine döneminde indiği de rivayet edilmiştir.

🔸 110 âyet olan sure, adını; ilk defa dokuzuncu âyette olmak üzere, birkaç yerde geçen mağara anlamındaki "kehf " kelimesinden almıştır.

KEHF SURESİ'NDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Sure de temel konu olarak, inançları sebebiyle öldürülmekten kurtulmak için bir mağaraya sığınan gençlerin mucizevî hâlleri, ayrıca Hz. Mûsâ ile Zülkarneyn konu edilmektedir.

🔸 Yüce Allah'a hamd ile başlayan Kehf Suresi'nin başlangıcında Allah'ın kutsiyeti ve kemal sıfatlarıyla Kur'an'ın üstünlüğü, müminlere verilecek mükâfatın müjdesi ve Allah'a çocuk yakıştıranların uyarılması konuları yer alır; kâfirlerin inatçı tutumları karşısında üzülen Hz. Peygamber'in durumuna da işaret edilir.

🔸 Sure'nin ilk bölümlerinde iman ve salih amel işleyenlere verilecek mükafatlardan bahsedilir. Allah'a yalan isnad edenlerin alacakları cezalar vurgulanır.

🔸 İnsanların Kur'an-ı Kerim'e inananmadıkları için üzüntü duyan Hz. Peygamber ayetlerde teselli edilmektedir.

"Durum böyleyken bu son kitaba inanmazlarsa arkalarından üzülerek neredeyse kendini helâk edeceksin!"

"Biz, kimlerin daha güzel amel edeceğini deneyelim diye yeryüzündeki her şeyi oranın süsü yaptık."

Kehf Suresi - 6-8 . ayet tefsirini okumak için tıklayınız

🔸 Bundan sonraki âyetlerin büyük bir kısmının konularını şu üç ibretli kıssa oluşturur:

1. Ashâb-ı Kehf kıssası: (9-26. ayetler) Bu kıssada inançları uğruna canlarını ortaya koyarak yurtlarından çıkıp dağdaki bir mağaraya sığınan gençlerin durumu anlatılır.

Ashab-ı Kehf olayı nedir?

"O gençler mağaraya sığınmışlar ve "Rabbimiz! Bize katından rahmet gönder ve bize içinde bulunduğumuz durumdan bir çıkış yolu göster!" demişlerdi."

Kehf Suresi 9-26. ayetlerin tefsirini okumak için tıklayınız

2. Hz. Mûsâ ile Hızır'ın kıssası: (60-82. ayetler) Bu kıssada Hızır ile Hz. Mûsâ arasında geçen olağanüstü olaylar ve bunlarla ilgili açıklamalar yer alır.

Hz. Musa'nın hayatı ve risaleti…

"Bir vakit Mûsâ genç adamına, "Ta iki denizin birleştiği yere varmadıkça yahut (bu yolda) senelerce yürümedikçe durup dinlenmeyeceğim" demişti."

"Her ikisi, iki denizin birleştiği yere varınca balıklarını (yoklamayı) unuttular. Balık denizde yolunu tutup gitmişti."

Kehf Suresi 60-82. ayetlerin tefsirini okumak için tıklayınız

3. Zülkarneyn kıssası: (83-98. ayetler) Bu kıssada takvâ ve adalet sahibi bir hükümdar olan Zülkarneyn'in batıya ve doğuya yaptığı seferlerle Ye'cûc ve Me'cûc'ün yeryüzüne yayılmasını önlemek için yaptığı set anlatılmaktadır. Sûrede ahlâk eğitimine yönelik temsilî anlatımlar da yer almaktadır.

Nihayet güneşin battığı yere varınca, onu kara bir balçıkta batar (gibi) buldu. Orada bir kavme rastladı. Bunun üzerine biz, "Ey Zülkarneyn! Onları ya cezalandıracak veya haklarında iyi davranma yolunu seçeceksin" dedik.

Kehf Suresi 83-98. ayetlerin tefsirini okumak için tıklayınız

MUKABELE NASIL OKUNUR?

Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesi anlamına gelen mukabele şu şekilde okunmalıdır:

🔸 Okumaya başlamadan önce ağız misvakla temizlenmeli.

🔸 Mescit veya bir başka temiz yerde okunmalı.

🔸 Kıbleye yönelmeli.

🔸 Allah Teâla'nın Nahl suresinin 98'inci ayetinde buyurduğu üzere "Kur'an okuyacak olduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" sözünden hareketle Kur'an okumaya başlarken euzü besmele çekilmelidir.

🔸 Tevbe Suresi hariç her surenin başında besmele çekilmelidir.

🔸 Okunan Kur'an ayetlerini huşu ile dinleyip anlamları hakkında düşünmelidir.

🔸 Sesi güzelleştirmek ve Kur'an-ı Kerim'i tane tane okumak gerekir. Aceleci davranmamak ve med kaidelerine uymak gerekir.

KUR'AN-I KERİM HATİMLİ MEAL DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Kur'an-ı Kerim'i dinlemek, aynı zamanda Kur'an'ın da emridir. Cenâb-ı Hak, Araf suresinin 204'üncü ayetinde "Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, merhamet olunasınız" buyurur.

MUKABELE NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Peygamber Efendimize (sav) 610 yılında ilk vahyin gelişiyle başlayan Kur'an'ın indiriliş süreci, 632 yılına kadar, yaklaşık 23 yıl devam etti.

🔸 Peygamberimizle (sav) Cebrail, her yıl Ramazan ayında bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur'an ayetlerini, karşılıklı olarak okudular. Önce Cebrail okur Peygamberimiz (sav) dinlerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi.

PEYGAMBERİMİZ KUR'AN'I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ

Peygamber Efendimiz (sav), Kur'an'ı başkasından dinlemeyi severdi. Başkasından dinlerken mübarek gözyaşlarını tutamazdı.

🔸 Bir hadiste, Allah'ın evlerinden birinde O'nun kitabını okuyan ve müzakere eden cemaati rahmetin kaplayacağı, onları meleklerin kuşatacağı ve Allah Teâlâ'nın o mecliste yer alanları kendi nezdinde bulunanlara bildireceği kaydedilir.

Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî

İbn-i Mes'ud (ra) anlatıyor:

Resulullah (sav) bana hitaben: "Bana Kur'ân oku!" buyurdu. Ben "Ya Resûlallah! Kur'ân sana indirildiği halde, sana Kur'ân'ı ben mi okuyacağım?" dedim. Allah Resulü (sav) "Ben Kur'an'ı kendimden başka birisinden dinlemeyi hakikaten severim" buyurdu. Bunun üzerine, Resul-i Ekrem'e (sav) Nisâ suresinden okumaya başladım.

Nihayet "Her ümmetten birer şâhit getirdiğimiz ve ey Muhammed, onların üzerlerine de seni şâhit olarak getirdiğimiz zaman onların hâli nice olur?" ayetine geldiğimde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) "Şimdilik yeter!" buyurdu. Dönüp baktığımda, bir de ne göreyim, Resul-i Ekrem Efendimizin (sav) iki gözünden yaşlar akıyordu.

MUKABELE NASIL OKUNUR?

Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesi anlamına gelen mukabele şu şekilde okunmalıdır:

🔸 Okumaya başlamadan önce ağız misvakla temizlenmeli.

🔸 Mescit veya bir başka temiz yerde okunmalı.

🔸 Kıbleye yönelmeli.

🔸 Allah Teâla'nın Nahl suresinin 98'inci ayetinde buyurduğu üzere "Kur'an okuyacak olduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" sözünden hareketle Kur'an okumaya başlarken euzü besmele çekilmelidir.

🔸 Tevbe Suresi hariç her surenin başında besmele çekilmelidir.

🔸 Okunan Kur'an ayetlerini huşu ile dinleyip anlamları hakkında düşünmelidir.

🔸 Sesi güzelleştirmek ve Kur'an-ı Kerim'i tane tane okumak gerekir. Aceleci davranmamak ve med kaidelerine uymak gerekir.

KUR'AN-I KERİM HATİMLİ MEAL DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Kur'an-ı Kerim'i dinlemek, aynı zamanda Kur'an'ın da emridir. Cenâb-ı Hak, Araf suresinin 204'üncü ayetinde "Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, merhamet olunasınız" buyurur.

MUKABELE NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Peygamber Efendimize (sav) 610 yılında ilk vahyin gelişiyle başlayan Kur'an'ın indiriliş süreci, 632 yılına kadar, yaklaşık 23 yıl devam etti.

🔸 Peygamberimizle (sav) Cebrail, her yıl Ramazan ayında bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur'an ayetlerini, karşılıklı olarak okudular. Önce Cebrail okur Peygamberimiz (sav) dinlerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi.

PEYGAMBERİMİZ KUR'AN'I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ

Peygamber Efendimiz (sav), Kur'an'ı başkasından dinlemeyi severdi. Başkasından dinlerken mübarek gözyaşlarını tutamazdı.

🔸 Bir hadiste, Allah'ın evlerinden birinde O'nun kitabını okuyan ve müzakere eden cemaati rahmetin kaplayacağı, onları meleklerin kuşatacağı ve Allah Teâlâ'nın o mecliste yer alanları kendi nezdinde bulunanlara bildireceği kaydedilir.

Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî

İbn-i Mes'ud (ra) anlatıyor:

Resulullah (sav) bana hitaben: "Bana Kur'ân oku!" buyurdu. Ben "Ya Resûlallah! Kur'ân sana indirildiği halde, sana Kur'ân'ı ben mi okuyacağım?" dedim. Allah Resulü (sav) "Ben Kur'an'ı kendimden başka birisinden dinlemeyi hakikaten severim" buyurdu. Bunun üzerine, Resul-i Ekrem'e (sav) Nisâ suresinden okumaya başladım.

Nihayet "Her ümmetten birer şâhit getirdiğimiz ve ey Muhammed, onların üzerlerine de seni şâhit olarak getirdiğimiz zaman onların hâli nice olur?" ayetine geldiğimde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) "Şimdilik yeter!" buyurdu. Dönüp baktığımda, bir de ne göreyim, Resul-i Ekrem Efendimizin (sav) iki gözünden yaşlar akıyordu.

**

DİĞER PROGRAMLAR

TÜMÜ
-->
Son Davet
-->
Hayata Dokunmak
-->
Sahur Sevinci
-->
Enderun Sohbetleri
-->
İki Mısra Arası
-->
Anda Olmak
-->
İftar Vakti
-->
İslam Tarihi Sohbetleri
CANLI YAYINA MESAJ GÖNDER