Osman Şahin'in sesinden 27. Cüz I Mukabele

Zariyat 31- 60. ayetlerini, Tur, Necm, Kamer, Rahman, Vakıa ve Hadid suresini ihtiva eder

27. CÜZDE HANGİ SURELER BULUNUR?

🔸 Kur'an-ı Kerim'in 27'inci cüzü Zariyat suresinin 31- 60. ayetlerini, Tur suresinin 1-49. ayetlerini, Necm suresinin 1-62. ayetlerini, Kamer suresinin 1-55. ayetlerini, Rahman suresinin 1-78. ayetlerini, Vakıa suresinin 1-96. ayetlerini ve Hadid suresinin 1-29. ayetlerini ihtiva eder.

ZÂRİYÂT SURESİ

Kur'an-ı Kerim'in elli birinci suresi olan Zâriyât, adını ilk âyette geçen ve esip savuran rüzgârlar anlamına gelen "ez-zâriyât" kelimesinden alır.

🔸 Surede öldükten sonra hesap için toplanma, inkârcıların ahirette karşılaşacakları azap, mü'minlere verilecek mükâfatlar, Allah'ın varlığını ve birliğini gösteren kevni deliller konu edilir.

ZÂRİYÂT SURESİNDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Sure, rüzgâra, yoğunlaşıp yağmur yükünü taşıyan bulutlara, denizde süzülüp giden gemilere yeminle başlar. Allah'a karşı gelmekten sakınanların cennetlerde ve pınar başlarında bulunacakları bildirilir.

🔸 Allah'a karşı gelmekten sakınanların dünyadaki nitelikleri şöyle sıralanır: Daima iyi ve faydalı işler yapanlar, teheccüd namazı kılanlar, tövbe edenler, mallarında hem dilenen hem de durumunu açığa vuramayan yoksulların haklarının olduğunu kabul edenler.

🔸 Surede gökyüzünün ilâhî kudretle inşa edildiği, yeryüzünün insan hayatına elverişli biçimde döşenip düzenlendiği belirtilir. Öğüt ve ibret almak için her şeyin çift (karşıt) yaratıldığı da ifade edilir.

🔸 İnkârcıların ve zulüm yolunu tercih edenlerin daha öncekiler gibi dünya ve âhirette gerekli karşılığı bulacakları bildirilir.

TÛR SURESİ

🔸 Kur'an-ı Kerim'in elli ikinci suresi olan Tur, adını birinci âyette geçen ve dağ anlamına gelen "et-Tûr" kelimesinden alır. Burada Hz. Musa'ya ilk vahyin geldiği Sina dağı kastedilir.

🔸 Surede hesap gününün kaçınılmaz bir gerçek olduğuna vurgu yapılır. Takva ehlinin mükâfatları tasvir edilir. Resulullah'ın (sav) gerçek peygamber olduğunu kanıtlayan delillere yer verilir.

TÛR SURESİNDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Şirkten uzak durarak kendini kötülükten koruyanların, kendileri gibi iman eden aile fertleriyle beraber cennet nimetleri ile mükafaatlandırılacakları ve birlikte hayat sürecekleri ifade edilir.

🔸 Cennettekilerin birbirleriyle görüşüp sohbet edecekleri ve dünyada daima Allah'ın huzurunda hesap verme endişesi taşıdıklarını söyleyecekleri bildirilir.

🔸 Peygamber Efendimize (sav) öğüt verilip öğüt vermeye devam etmesi, müşriklerinin kötü sözlerinden etkilenmemesi söylenir.

🔸 Hz. Peygamber'e hitap edilerek ve müşrikleri kimseden yardım alamayacakları ve felâkete uğrayacakları güne havale ederek kararmış kalpleriyle baş başa bırakması emredilir.

Sen rabbinin hükmünü sabırla bekle, kuşkusuz sen bizim gözetim ve korumamız altındasın. Her kalktığında rabbini hamd ile tesbih et. Gecenin bir kısmında ve yıldızlar çekildiğinde de O'nu tesbih et. (Tur suresi, 48-49. ayetler)

Tur suresi 48-49. ayetlerin tefsiri

NECM SURESİ

🔸 Kur'an-ı Kerim'in elli üçüncü suresi olan Necm, 62 ayetten oluşur. Adını ilk ayetin başında yer alan ve yıldız anlamına gelen "en-Necm" kelimesinden alır.

🔸 Surede, Kur'an-ı Kerim'in Allah tarafından Cebrâil vasıtasıyla Peygamber Efendimize indirilmiş olduğu belirtilir. Hz. Peygamber'in Allah'tan aldıklarını sadakatle tebliğ ettiği ortaya konur.

🔸Ayrıca herkesin yaptığının karşılığını göreceği, Allah'ın kudretinin delilleri de konu edilir.

NECM SURESİNDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Necm suresinde müşriklerin iddia ettiği gibi Hz. Peygamber'in doğru yoldan sapmadığı, tebliğlerinin Cebrail vasıtasıyla kendisine indirilen vahiy olduğu vurgulanır.

🔸 İnkarcıların taptığı Lât, Uzzâ ve Menât'ın isimleri zikredilerek küfürlerindeki mantıksızlık ortaya konur. Dünya hayatından başka hiçbir amacı olmayan, âhireti inkâr eden müşriklerin melekleri dişi kabul edip bu vasıfta gördükleri putlara tapındıkları belirtilir.

🔸 Nuh aleyhisselamdan itibaren Allah elçilerinin mesajlarına karşı çıkanların helâke mâruz bırakıldığı anlatılır. Kıyamet gününün yakın olduğu ancak zamanını Allah'tan başka kimsenin bilmediği ifade edilir.

KAMER SURESİ

🔸 Kur'an-ı Kerim'in elli dördüncü suresi olan Kamer, 55 ayetten oluşur. Adını ise ilk ayette geçen ve ay anlamına gelen "el-kamer" kelimesinden alır.

🔸 Surede kıyamet etkileyici bir şekilde aktarılır. Ahiret inancına vurgu yapılan ayetlerde müminlere güven ve huzur verici, inkarcılara ise korkutucu mesajlar yer alır.

🔸 Târık suresinden sonra, Sâd suresinden önce Mekke'de nazil olan Kamer suresinde bölümler arasındaki anlam bütünlüğünden dolayı bir defada indirildiği düşünülür.
KAMER SURESİNDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Kamer suresinde, Kur'an-ı Kerim'i yalanlayanlar, çeşitli azap ve helâk örnekleri verilerek uyarılır. Müşriklerin kıyamet koptuğunda içine düşecekleri perişan hal tasvir edilir, ardından hakikatleri yalan saymada ısrarcı davranan geçmiş toplumların başına gelen felâketlerden örnekler verilir.

🔸 Surenin ilk ayetinin, Mekkeli müşriklerin Hz. Peygamber'den bir mûcize göstermesini istemeleri üzerine nâzil olduğu nakledilir.

🔸 Nûh, Âd, Semûd, Lût ve Firavun kavimlerinin de peygamberlerini yalanladıkları belirtilir ve bunların uğradıkları musibetler anlatılır.

"Andolsun ki Kur'an'ı düşünülsün diye kolaylaştırdık. Düşünecek yok mu?" (Kamer suresi, 22. ayet)

Kamer suresi 22. ayet tefsiri

🔸 Surede 22. ayet-i kerimedeki gibi bu ifade dört kez geçer. Böylelikle Kur'an üzerinde düşünmenin herkes için gerekli olduğuna ve onun rahat anlaşılabilen bir ifade ve üslûp taşıdığına bundan dolayı da herhangi bir mazeret ileri sürülemeyeceğine dikkat çekilir.

🔸 Surenin en son ayetinde, takva sahiplerinin cennette nâil olacakları nimetlerden bahsedilir.

Takvâ sahipleri cennetlerde ve ırmak kenarlarındadır. Doğruluğun hâkim olduğu bir ortamda, gücüne sınır olmayan bir hükümdarın huzurundadırlar. (Kamer suresi, 54-55. ayetler)

Kamer suresi 54-55. ayetlerin tefsiri

RAHMAN SURESİ

🔸 Kur'an-ı Kerim'in elli beşinci suresi olan Rahman, 78 ayetten oluşur. Adını ilk ayetteki Allah'ın sıfatlarından biri olan "er-Rahmân" kelimesinden alır.

🔸 Suredeki ayetlerin neredeyse tamamında ilâhî rahmetin yansımalarından söz edilir. Ayrıca Allah'ın nimetleri, birliğini ve kudretini gösteren kâinat delilleri ve günahkârların kıyamette karşılaşacakları korku ve şiddet konu edilir.

RAHMAN SURESİNDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Surenin ilk kısmında insan ve cinlerin yaratılışından bahsedilir. Daha sonra hem insanlara hem de cinlere birlikte hitap edilir.

🔸 Cenab-ı Hakk'ın insana okumayı, düşünüp anladığı ve duyduğu şeyleri anlatmayı öğretmesinin yanı sıra kullarının hizmetine verdiği güneş, ay, yıldızlar, gök ve yer, bitkiler, çeşit çeşit meyveler, denizlerde hâkim olan düzen ve bunların hayat için sağladığı faydalara temas edilir.

🔸 Dünya yaşantılarında Allah'ın huzuruna çıkma endişesini taşıyan müminlerin cennet hayatı anlatılır. Kendilerine bahşedilecek olan çeşit çeşit ağaçlar, meyveler, pınarlar, kalınacak yerler ve hûrilerden söz edilir.

"Artık rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz? Azamet ve kerem sahibi rabbinin adı ne yücedir!" (Rahman suresi, 77- 78. ayetler)

Rahman suresi 77- 78. ayetlerin tefsiri

VAKIA SURESİ

🔸 Kur'an-ı Kerim'in elli altıncı suresi olan Vakıa, 96 ayetten oluşur. Adını ise birinci âyette geçen ve gerçekleşen, meydana gelen olay anlamına gelen "el-vâkı'a" kelimesinden alır.

🔸 Surede kıyamet, ölümden sonraki yaşamın sonsuza kadar devam edeceği, insanların amellerine göre içinde yer alacağı gruplar konu edilmektedir.

VAKIA SURESİNDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Kıyamet günü yer kürenin şiddetli bir sarsıntı ile sarsılacağı, dağların ufalanıp toz haline geleceği ve insanların sağdakiler, soldakiler ve önde bulunanlar şeklinde üç gruba ayrılacağı belirtilir.

🔸 Kur'an'ın büyük bir nimet olduğu için şükredilmesi gerekirken nankörce inkar edilmesi hayret verici bir davranış olarak nitelendirilir.

🔸Surede ahirette mutlu veya mutsuz olacak insanların yaşantıları tasvir edilir.

Şayet o, Allah'a yakın olanlardan ise; ona huzur, güzel nasip ve nimetlerle dolu cennet vardır. Eğer amel defteri sağından verilenlerden ise, (ona şöyle denir:) "Selâm sana ey hakkın ve erdemin yanında olmuş kişi!" Ama yoldan sapmış inkârcılardan ise; Onu da kaynar sudan bir ziyafet ve atılacağı cehennem ateşi beklemektedir!Şüphesiz bu kesin gerçeğin ta kendisidir. Öyleyse ulu rabbinin ismini tesbih et. (Vakıa suresi, 88-96. ayetler)

Vakıa suresi 88-96. ayetlerin tefsiri

HADİD SURESİ

🔸 Kur'an-ı Kerim'in elli yedinci suresi olan Hadîd, 29 âyetten oluşur. Adını 25. ayette geçen ve demir anlamına gelen "el-Hadîd" kelimesinden alır.

🔸 Hadîd suresinde tüm kâinatın Allah'a ait olduğu, O'nun dinini yüceltmek için can ve mal ile mücadelenin gerekliliği, dünya hayatının geçiciliği ve aldatıcılığı konu edilir.

HADİD SURESİNDE VURGULANAN KONULAR

🔸 Sure, göklerde ve yeryüzünde ne varsa hepsinin Allah'ı tesbih ettiğini bildiren âyetle başlar. Cenab-ı Hakk'ın kudretinin büyüklüğü açıklandıktan sonra insanlar kendilerini imana davet eden, aydınlığa çıkarmak isteyen Hz. Peygamber'e inanmaya çağrılır.

🔸 Dünyada kullara verilen malların emanet olduğu belirtilerek infakın gerekliliğinin üzerinde durulur.

🔸 Her şeyin Allah'tan geldiği, bundan dolayı da insanların kaybettikleri şeyler için üzülmemeleri, elde ettikleriyle de şımarmamaları gerektiği belirtilir.

🔸 Surenin son ayetlerinde insanların adaleti yaşatabilmeleri için Allah'ın peygamberlerle kitaplar gönderdiği belirtilir. Müslümanlardan, ilâhî emirlere uyup imanda sebat gösterenlerin Allah'ın yardım ve ikramına mazhar olacağı müjdelenir. İlâhî lutuf ve ikrama Müslümanların Ehl-i kitap'tan daha çok lâyık olduğuna işaret edilir.

Ey iman edenler! Allah'a saygısızlıktan sakının ve resulüne iman edin ki size rahmetinden iki kat versin, aydınlığında yürüyeceğiniz bir nur lutfetsin ve sizi bağışlasın. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. Böylece Ehl-i kitap'tan olanlar, Allah'ın lütfu üzerinde hiçbir güçlerinin bulunmadığını ve bütün lütfun Allah'ın elinde olup onu dilediğine verdiğini bilsinler. Allah büyük lutuf sahibidir. (Hadîd suresi, 28-29. ayetler)

Hadîd suresi 28-29. ayetlerin tefsiri

MUKABELE NASIL OKUNUR?

Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesi anlamına gelen mukabele şu şekilde okunmalıdır:

🔸 Okumaya başlamadan önce ağız misvakla temizlenmeli.

🔸 Mescit veya bir başka temiz yerde okunmalı.

🔸 Kıbleye yönelmeli.

🔸 Allah Teâla'nın Nahl suresinin 98'inci ayetinde buyurduğu üzere "Kur'an okuyacak olduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" sözünden hareketle Kur'an okumaya başlarken euzü besmele çekilmelidir.

🔸 Tevbe Suresi hariç her surenin başında besmele çekilmelidir.

🔸 Okunan Kur'an ayetlerini huşu ile dinleyip anlamları hakkında düşünmelidir.

🔸 Sesi güzelleştirmek ve Kur'an-ı Kerim'i tane tane okumak gerekir. Aceleci davranmamak ve med kaidelerine uymak gerekir.

KUR'AN-I KERİM HATİMLİ MEAL DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN

Kur'an-ı Kerim'i dinlemek, aynı zamanda Kur'an'ın da emridir. Cenâb-ı Hak, Araf suresinin 204'üncü ayetinde "Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, merhamet olunasınız" buyurur.

MUKABELE NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Peygamber Efendimize (sav) 610 yılında ilk vahyin gelişiyle başlayan Kur'an'ın indiriliş süreci, 632 yılına kadar, yaklaşık 23 yıl devam etti.

🔸 Peygamberimizle (sav) Cebrail, her yıl Ramazan ayında bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur'an ayetlerini, karşılıklı olarak okudular. Önce Cebrail okur Peygamberimiz (sav) dinlerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi.

🔸 Bu durum Peygamberimizin (sav) vefat ettiği yıl 632 de iki kez tekrarlandı. Böylece Kur'an ayetlerinin unutulmasının önüne geçildi. Peygamberimizin (sav) bu davranışını kendilerine örnek alan Müslümanlar, bunu dini bir gelenek olarak günümüze kadar sürdürmüşlerdi.

PEYGAMBERİMİZ KUR'AN'I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ

Peygamber Efendimiz (sav), Kur'an'ı başkasından dinlemeyi severdi. Başkasından dinlerken mübarek gözyaşlarını tutamazdı.

🔸 Bir hadiste, Allah'ın evlerinden birinde O'nun kitabını okuyan ve müzakere eden cemaati rahmetin kaplayacağı, onları meleklerin kuşatacağı ve Allah Teâlâ'nın o mecliste yer alanları kendi nezdinde bulunanlara bildireceği kaydedilir.

Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî

İbn-i Mes'ud (ra) anlatıyor:

Resulullah (sav) bana hitaben: "Bana Kur'ân oku!" buyurdu. Ben "Ya Resûlallah! Kur'ân sana indirildiği halde, sana Kur'ân'ı ben mi okuyacağım?" dedim. Allah Resulü (sav) "Ben Kur'an'ı kendimden başka birisinden dinlemeyi hakikaten severim" buyurdu. Bunun üzerine, Resul-i Ekrem'e (sav) Nisâ suresinden okumaya başladım.

Nihayet "Her ümmetten birer şâhit getirdiğimiz ve ey Muhammed, onların üzerlerine de seni şâhit olarak getirdiğimiz zaman onların hâli nice olur?" ayetine geldiğimde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) "Şimdilik yeter!" buyurdu. Dönüp baktığımda, bir de ne göreyim, Resul-i Ekrem Efendimizin (sav) iki gözünden yaşlar akıyordu.

**

VAV TV RESMİ WEB SİTE

https://www.vavtv.com.tr

VAV TV FREKANS AYARLARI

https://www.vavtv.com.tr/frekanslar

SOSYAL MEDYA ADRESLERİ

https://facebook.com/vavtv
https://twitter.com/vavtvresmi
https://instagram.com/vavtvresmi

Soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki iletişim bilgisinden Vav TV'ye ulaşabilirsiniz.

► iletisim@vavtv.com.tr

DİĞER PROGRAMLAR

TÜMÜ
-->
Vaktin Nakdi
-->
İki Mısra Arası
-->
Mukabele
-->
İslam Tarihi Sohbetleri
-->
Medeniyet Mirası
-->
Cümle Kapısı
-->
Kendini Bilmek
-->
Doğudan Batıya Tarih
CANLI YAYINA MESAJ GÖNDER