Osman Şahin'in sesinden 29. Cüz I Mukabele
Mülk, Kalem, Hâkka, Meâric, Nûh, Cin, Müzzemmil, Müddessir, Kıyâmet, İnsân ve Mürselât suresini ihtiva eder
29. CÜZDE HANGİ SURELER BULUNUR?
🔸 Kur'an-ı Kerim'in 29'uncu cüzü Mülk suresini, Kalem suresini, Hâkka suresini, Meâric suresini, Nûh suresini, Cin suresini, Müzzemmil suresini, Müddessir suresini, Kıyâmet suresini, İnsân suresini ve Mürselât suresini ihtiva eder.
MÜLK SURESİ
🔸 Kur'ân-ı Kerîm'in altmış yedinci sûresi olan Mülk, 30 ayetten oluşur. Adını ilk ayette hükümranlık anlamına gelen "mülk"ten alır.
🔸 Mülk suresi genel olarak Allah'ın varlığı ve birliğini, azametini, evrendeki hükümranlığını, tek yaratıcı olduğunu, hayatın ve ölümün var ediliş amacını ve öldükten sonra dirilmeyi konu edinir.
MÜLK SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸Surede insanlığın ilâhî vahyin uyarıcılığına muhtaç olduğuna işaret edilmekte, bunu kabul etmeyenlerin karşılaşacakları kötü sonuçla ilgili uyarılar yapılmaktadır.
🔸 Kâinatın yaratılış ve yönetiliş iktidarının Allah'ın elinde bulunduğunun ifadesiyle başlayan birinci bölümün ilk âyetlerinde içinde yaşanılan âlemin bir imtihan dünyası olduğu belirtilir, ardından ilâhî kudretin tabiata verdiği mükemmeliyetten bazı örnekler zikredilir.
🔸 Mülk sûresi gafletin bürüdüğü kalplere tutulan bir güneş gibidir. İlâhî güneş bu yüreklere nüfuz edebilmek için çeşitli yönlerden ışınlarını salmakta, ancak insanlar bu ışınların ziyâsından uzak kalmaktadır.
KALEM SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in altmış sekizinci suresi olan Kalem, 52 ayettir. Adını birinci âyette geçen "el-kalem" kelimesinden alır. "Nûn" sûresi diye de anılır.
🔸 Kalem suresinde Hz.Muhammed'in (sav) peygamberliğinin ispatı ve mü'minler ile kâfirlerin akıbetleri konu edilir.
KALEM SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Sure, kaleme ve yazıya yemin ederek başlar. İnkarcıların Hz. Peygamber'e yönelttiği iftiralara cevap verilir. Allah Resulü'nü (sav) yüksek bir ahlâka sahip bulunduğu vurgulanır. Kimin çarpılmış, akıldan yoksun kalmış olduğunu yakında herkesin göreceği belirtilir.
🔸 Başkalarını çekiştirme, insanlar arasında söz götürüp getirme, saldırganlık ve kabalık gibi ahlâkî zaaflara dikkat çekilir. İnsanların onur ve şahsiyetini hedef alan davranışlar kınanarak müminlerin bunlardan sakınmaları öğütlenir.
🔸 Resûlullah'ın (sav) mâruz kaldığı sıkıntılara karşı sabretmesi istenir; bu şekilde hem kendisi hem de ona inananlar teselli edilir.
HÂKKA SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in altmış dokuzuncu suresi olan Hakka, 52 âyetten oluşur. Adını birinci âyeti oluşturan ve mutlaka gerçekleşecek olan kıyamet anlamına gelen "el-hâkka" kelimesinden alır.
🔸 Surede, kıyameti inkâr edenlerin görecekleri cezalar ve hem mü'minlerlerin hem kâfirlerin dehşetli kıyamet günündeki hâlleri konu edilir.
HÂKKA SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Surede Semûd, Âd, Firavun ve Lût kavimlerinin "hâkka"ya uğradıkları, peygamberlere karşı gelip Allah'ın vahyini yalan saymaları yüzünden helâk edildikleri haber verilir.
🔸 İnkarcıların ve muhtaçlara yardım etmeyenlerin zincirlere vurulacakları, dostları bulunmadığı için de kimseden yardım göremeyecekleri bildirilir. Kur'an-ı Kerim'in Allah katından gönderilen çok şerefli bir elçinin sözü, âlemlerin rabbinden gelen bir vahiy olduğu söylenir.
🔸 Hâkka suresinde temiz kalplilere bir öğüt, kâfirlere ise yürek sızlatıcı bir hasret olduğu vurgulanır.
MEÂRİC SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in yetmişinci suresi olan Mearic, 44 âyetten oluşur. Adını üçüncü âyetteki ve yükselme yolları anlamına gelen "el-me'âric"kelimesinden alır.
🔸 Surede, Mekkeli müşriklerin inkâr, inat ve azgınlıkları, insan tabiatının bazı yönleri, İslam'ın inanç esasları cennetle ödüllendirilecek müminlerin vasıfları, ölümden sonraki hayatın gerçekliği konu edilir.
MEÂRİC SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Mekke müşriklerden Nadr bin Hâris'in, "Ey Allah, eğer bu senin tarafından gelmiş bir hak kitap ise hemen üzerimize gökten taşlar yağdır veya bize daha acı bir azap ver" demesi üzerine Meâric suresi nazil olmuştur.
🔸 Surede Allah'ın bildirdiği azabın mutlaka geleceği, buna karşı konulamayacağı bildirilir. İnsanın doymak bilmeyen bir mal hırsına ve bencillik duygusuna sahip olduğunu belirtilir.
🔸 Müminlere olgunluk kazandıran bazı üstün özellikler sıralanır. Bunlar düzenli namaz kılma, mallarında ihtiyaç sahiplerinin hakları bulunduğunun bilincinde olma, âhiret gününe inanma, namus ve iffetini koruma, emanete riayet etme, verilen sözlere sadık kalma, şahitlikte dürüst davranma şeklinde sıralanır.
"O gün onlar, bir hedefe çabucak varmak istercesine süratle kabirlerinden çıkarlar. O sırada gözlerine korku çökmüş, perişan olmuşlardır. İşte başlarına geleceği konusunda uyarıldıkları gün o gündür." (Meâric suresi, 43-44. ayetler)
NÛH SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in yetmiş birinci suresi olan Nuh, 28 âyettir. Hz. Nuh'un Allah elçisi olarak görevlendirilmesinden, tebliğ faaliyetlerinden, Nuh Tufanı'ndan bahsedildiği için bu adla anılır.
🔸 Sadece Hz. Nuh ve kavmiyle ilgili olması açısından peygamber isimleriyle anılan diğer altı sureden farklılık taşır. Zira diğer surelerde adı verilen peygamberle birlikte başka peygamberin kıssaları ve tebliğlerine yer verilir.
NÛH SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Hz. Nuh'un kavmine putlara değil Allah'a kulluk etmeye, O'na saygılı olmaya ve Hak yolunda yer almaya çağırdığı belirtilir. Böylelikle Cenâb-ı Hakk'ın mağfiretine mazhar olacakları bildirilir.
c Uzun yıllar tevhide çağırdığı kavmi inatla putlara tapmaya devam etmesiyle Hz Nuh, ıslah olmayacakları kanaatine vararak bu insanların yok edilip nesillerinin kurutulmasını Cenâb-ı Hak'tan talep etti.
🔸Sure, Hz. Nuh'un kendisinin, anne ve babasının, aile fertlerinden mümin olanların ve kadın erkek bütün müminlerin bağışlanmasını, zalimlerin ise yok edilmesini istediği bir dua ile son bulur.
"Rabbim! Beni, annemi babamı, inanmış olarak evime girenleri, mümin erkekleri ve mümin kadınları bağışla, zalimleri ise daima helâk et." (Nûh suresi, 28. ayet)
CİN SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in yetmiş ikinci suresi olan Cin, 28 ayettir. Adını, bir cin topluluğunun Hz. Peygamber'den Kur'an dinlediğini bildiren birinci âyetten alır.
🔸 Cin suresine, birinci âyetinin ilk kelimelerinden dolayı "Kul ûhiye" sûresi de denilir. Kur'an'da "kul" (de ki) emriyle başlayan beş sûrenin en uzunudur.
CİN SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Surede Kur'an dinleyen ve onun üstün belâgatı ile yüce gerçeklerinden etkilenip imana gelen cinlerin ilâhî vahye duydukları hayranlık dile getirilir.
🔸 Kur'an âyetlerinin ihtiva ettiği iman gerçekleri cinleri bile etkileyip yola getirdiği halde Mekke müşriklerinin bu gerçeklere karşı direnmelerindeki tutarsızlık belirtilir.
🔸 Gayb bilgisinin Allah'a mahsus olduğu, bu bilgileri ancak kendisinin razı olduğu kimselere bildireceği ve Allah'ın ilminin kuşatıcılığı ifade edilerek sûre sona erer.
"Gaybı O bilir, gizlisini kimseye açmaz; ancak elçi olarak seçtiği başka. Allah, bu elçilerin her türlü durumlarını ilmiyle kuşattığı ve her şeyin sayısını belirlediği halde, rablerinin mesajlarını tebliğ ettiklerini ortaya çıkarmak için onların önlerinden ve arkalarından gözcüler gönderir." (Cin suresi, 26-28. ayetler)
MÜZZEMMİL SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in yetmiş üçüncü suresi olan Müzzemmil, 20 âyettir. Adını birinci âyette geçen örtünüp bürünen anlamına gelen "el-müzzemmil" kelimesinden alır.
🔸 Surede kendisine peygamberlik görevinin verildiği ve bunun için hazırlanmasının gerektiği tebliğ edilir.
MÜZZEMMİL SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Müzemmil suresinde Peygamber Efendimizden şahsını eğitmesi için gece ibadetine devam etmesi, Kur'an-ı Kerim'i düşüne düşüne okuması istenir. Rabbinin adını anarak O'na gönülden bağlanması emredilir.
🔸 Peygamber Efendimizin tebliğ ederken karşılaşacağı tepkileri sabırla karşılaması ve kötü söz sahiplerinin meclisini nezaketle terketmesi gerektiği bildirilir.
🔸 Firavun ve taraftarlarının helak edilmesi anlatılarak bu söylenenlerin rablerine yol bulmak isteyenler için birer öğüt olduğu belirtilir.
"Doğrusu biz sana, taşınması zor bir söz vahyedeceğiz. Şüphesiz gece vakti etki ve uyum yönünden daha uygun ve sözün zihne yerleşmesi bakımından daha elverişlidir. Gündüz vakti ise senin için yoğun bir koşuşturma durumu vardır. " (Müzzemmil suresi, 5-7. ayetler)
MÜDDESSİR SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in yetmiş dördüncü suresi olan Müddessir, 56 ayettir. Adını birinci âyette geçen ve örtüsüne bürünen anlamına gelen "el-Müddessir" kelimesinden alır.
🔸 Peygamber Efendimizin tebliğ ve davetle görevlendirilmesi, müşriklerin ona karşı çıkması ve onların cehennemle uyarılması konu edilir.
MÜDDESSİR SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Surede Cenab-ı Hakk, Hz. Peygamber'e, "Ey örtüsüne bürünen!" diye hitap ederek artık insanları uyarmak için harekete geçmesini, Rabbinin büyüklüğünü tanımasını, elbisesini temiz tutmasını ve kötülüklerden sakınmasını emreder.
🔸 Cehennem ehlinin dünyadaki kötü vasıfları şöyle haber verilir: Alnı secdeye varmamak, fakirleri doyurmamak, gaflet içinde bulunanlardan ayrılmamak ve nihayet bunların etkisiyle büyük hesap gününün vukuuna inanmamak.
"Dileyen ondan öğüt alır. Ve Allah dilemeksizin onlar öğüt alamazlar. Sakınılmaya lâyık olan da O'dur, mağfiret sahibi de O'dur." (Müddessir suresi, 55-56. ayetler)
KIYÂMET SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in yetmiş beşinci sûresi olan Kıyamet, 40 âyettir. Adını birinci âyette geçen kalkma, kalkış günü anlamına gelen "el-Kıyâme"kelimesinden alır.
🔸 Surede, öldükten sonra dirilme, ceza, ölüm sırasında insanın durumu ve kâfirlerin ahirette karşılaşacağı zorluklar konu edilir.
KIYÂMET SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸Sure, kıyamet gününe ve kendini kınayan nefse yemin edilerek başlar. Kemiklerin toplanmayacağını sanan insanlara karşı Allah'ın parmak uçlarını bile bir araya getirmeye kadir olduğu belirtilir.
🔸 Allah Resulü (sav), nazil olan vahyi unutabileceği korkusuyla Cebrail'in okuduklarını sonunu beklemeden aceleyle tekrar ediyordu. Bu ayetlerde vahyin toplanıp korunması, doğru olarak okunması ve açıklanmasının ilâhî güvence altında bulunduğu söylenerek Hz. Peygamber'in kaygılanmasına gerek olmadığı bildirilir.
🔸 Ahirette müminlerin parlayan yüzle rablerine bakacakları, inanmayanların ise başlarına geleceklerin farkına vararak korkularının yüzlerine yansıyacağı bildirilir.
"(Ey insan!) Acı sonun yaklaştıkça yaklaşıyor! Evet o sana yaklaştıkça yaklaşıyor! İnsan, kendisinin başı boş bırakılacağını mı sanır?" (Kıyâmet suresi 34-36. ayetler)
İNSÂN SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in yetmiş altıncı suresi olan İnsân, 31 âyettir. Adını birinci âyetteki "insan" kelimesinden alır. Dehr suresi olarak da anılır.
🔸 Sure, insanın yaratılışının ve nimetlere mazhar olmasının hikmetini kavramaya, Allah'ı tanıyıp O'nun verdiklerine şükretmeye ve âhiretteki değerli nimetleri elde etmenin şartlarını gerçekleştirmeye bir çağrı niteliğindedir.
İNSÂN SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Surede insanın yaratılış amacının imtihan olduğu bildirilir. İnkarcıların ahiretteki karşılaşacakları cezalardan bahsedilir. İradelerini iyilik yönünde kullanan ve bu sebeple "ebrâr" diye nitelenen müminler için hazırlanan âhiret nimetleri sıralanır. Burada iyilerin üzerinde durulan nitelikleri şunlardır: Sözünde durmak, uhrevî sorumluluk şuuru, muhtaçları doyurmak ve onlardan maddî ve mânevî bir karşılık beklemeden yaptıklarını sırf Allah rızâsı için yapmak.
🔸 Surede âkıbetlerini düşünmeden kendilerini aşırı dünya tutkularına kaptıranları eleştirilir. Allah'a giden yolu bulabileceğini, Allah'ın dilediğine rahmetiyle muamele edeceğini bildirilir.
"Şüphesiz ki bunlar birer öğüttür; artık dileyen rabbine bir yol tutar." (İnsan suresi, 29. ayet)
MÜRSELÂT SURESİ
🔸 Kur'an-ı Kerim'in yetmiş yedinci suresi olan 50 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen ve gönderilenler anlamına gelen "el-mürselât" kelimesinden alır.
🔸 Müfessirler mürselat kelimesinin âlemin idaresiyle görevli melekleri, rüzgârları, peygamberleri veya Kur'an âyetlerini ifade ettiğini belirtir.
MÜRSELÂT SURESİNDE VURGULANAN KONULAR
🔸 Kıyametin mutlaka gerçekleşeceği belirtilen surede, ölümün insan için aksamayan bir kanun olduğu vurgulanır. İnsan yaratılışı ve yaşayışının hassas, ölçülü ve sınırlı dengelere bağlı şekilde düzenlendiği ifade edilir.
🔸 İnkarcıların belirgin niteliklerinden birinin Allah'ın huzurunda boyun eğmemek olduğu ifade edilir. Surede inkârcıların ebedî hayattaki hüsranlarının büyüklüğünü vurgulamak üzere, "Dinî gerçekleri yalan sayanların o gün vay haline!" mânasındaki cümle on defa tekrarlanır.
MUKABELE NASIL OKUNUR?
Mukabele karşılık verme, karşılıklı okuma anlamına gelir. Bir kimsenin Kur'an'ı ezberden veya kitaptan yüksek sesle okuması ve onu dinleyen topluluğun da sessizce Kur'an'dan takip etmesi anlamına gelen mukabele şu şekilde okunmalıdır:
🔸 Okumaya başlamadan önce ağız misvakla temizlenmeli.
🔸 Mescit veya bir başka temiz yerde okunmalı.
🔸 Kıbleye yönelmeli.
🔸 Allah Teâla'nın Nahl suresinin 98'inci ayetinde buyurduğu üzere "Kur'an okuyacak olduğun zaman, kovulmuş şeytandan Allah'a sığın" sözünden hareketle Kur'an okumaya başlarken euzü besmele çekilmelidir.
🔸 Tevbe Suresi hariç her surenin başında besmele çekilmelidir.
🔸 Okunan Kur'an ayetlerini huşu ile dinleyip anlamları hakkında düşünmelidir.
🔸 Sesi güzelleştirmek ve Kur'an-ı Kerim'i tane tane okumak gerekir. Aceleci davranmamak ve med kaidelerine uymak gerekir.
KUR'AN-I KERİM HATİMLİ MEAL DİNLEMEK İÇİN TIKLAYIN
Kur'an-ı Kerim'i dinlemek, aynı zamanda Kur'an'ın da emridir. Cenâb-ı Hak, Araf suresinin 204'üncü ayetinde "Kur'an okunduğu zaman onu dinleyin ve susun ki, merhamet olunasınız" buyurur.
MUKABELE NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Peygamber Efendimize (sav) 610 yılında ilk vahyin gelişiyle başlayan Kur'an'ın indiriliş süreci, 632 yılına kadar, yaklaşık 23 yıl devam etti.
🔸 Peygamberimizle (sav) Cebrail, her yıl Ramazan ayında bir araya gelerek, o güne kadar indirilen Kur'an ayetlerini, karşılıklı olarak okudular. Önce Cebrail okur Peygamberimiz (sav) dinlerdi. Daha sonra da Peygamberimiz okur, Cebrail dinlerdi.
🔸 Bu durum Peygamberimizin (sav) vefat ettiği yıl 632 de iki kez tekrarlandı. Böylece Kur'an ayetlerinin unutulmasının önüne geçildi. Peygamberimizin (sav) bu davranışını kendilerine örnek alan Müslümanlar, bunu dini bir gelenek olarak günümüze kadar sürdürmüşlerdi.
PEYGAMBERİMİZ KUR'AN'I BAŞKASINDAN DİNLEMEYİ SEVERDİ
Peygamber Efendimiz (sav), Kur'an'ı başkasından dinlemeyi severdi. Başkasından dinlerken mübarek gözyaşlarını tutamazdı.
🔸 Bir hadiste, Allah'ın evlerinden birinde O'nun kitabını okuyan ve müzakere eden cemaati rahmetin kaplayacağı, onları meleklerin kuşatacağı ve Allah Teâlâ'nın o mecliste yer alanları kendi nezdinde bulunanlara bildireceği kaydedilir.
Müslim, Ebû Dâvûd, Tirmizî
İbn-i Mes'ud (ra) anlatıyor:
Resulullah (sav) bana hitaben: "Bana Kur'ân oku!" buyurdu. Ben "Ya Resûlallah! Kur'ân sana indirildiği halde, sana Kur'ân'ı ben mi okuyacağım?" dedim. Allah Resulü (sav) "Ben Kur'an'ı kendimden başka birisinden dinlemeyi hakikaten severim" buyurdu. Bunun üzerine, Resul-i Ekrem'e (sav) Nisâ suresinden okumaya başladım.
Nihayet "Her ümmetten birer şâhit getirdiğimiz ve ey Muhammed, onların üzerlerine de seni şâhit olarak getirdiğimiz zaman onların hâli nice olur?" ayetine geldiğimde, Resûl-i Ekrem Efendimiz (sav) "Şimdilik yeter!" buyurdu. Dönüp baktığımda, bir de ne göreyim, Resul-i Ekrem Efendimizin (sav) iki gözünden yaşlar akıyordu.
VAV TV RESMİ WEB SİTE
VAV TV FREKANS AYARLARI
►https://www.vavtv.com.tr/frekanslar
SOSYAL MEDYA ADRESLERİ
► https://facebook.com/vavtv
► https://twitter.com/vavtvresmi
► https://instagram.com/vavtvresmi
Soru, görüş ve önerileriniz için aşağıdaki iletişim bilgisinden Vav TV'ye ulaşabilirsiniz.
► iletisim@vavtv.com.tr