Üç Aylar ve Mübarek Geceler

Mübarek geceler, dînî eserlerde geçen "el-leyâlî'l-mübâreke" tabirinin tercümesi olup, kutlu geceler, dinî yönden özel önemi olan geceler demektir. Bu tabir, tekil şekliyle "leyle-i mübâreke" şeklinde Duhan suresinin 3. Ayet-i Kerimesinde de geçer.
Ülkemizde, Mübarek geceler denince, Regaib, Mirâc, Berat ve Kadir geceleri kastedilir. Bunlar "leyl" (gece) kelimesi ile isim tamlaması yapılarak Leyle-i Mirac, Leyle-i Kadir şeklinde anılırlar. Bunların yanısıra, her haftanın Cuma ve Pazartesi günlerine bağlanan geceleri ile Mevlid gecesi, ramazan bayramı gecesi, kurban bayramı geceleri, muharrem ayının ilk gecesi ve âşûrâ gecesi gibi geceler de mübarek olarak kabul edilir.
Üç aylar, hicri aylardan Receb, Şaban ve Ramazan aylarıdır.. Bu mübarek aylar, aynı zamanda "mübarek gece" lerle doludur. Receb ayındaki; Regaib ve Mi'rac gecesi, Şaban ayındaki Berat gecesi; Ramazan ayında bin aydan daha hayırlı olarak tarif edilen Kadir gecesi…
Şimdi bu mübarek geceleri sırasıyla tanımaya çalışalım:
Regâib Gecesi:
"Regâib" rağbet olunan, bol ihsan ve değerli hediyeler demektir. Receb'in ilk Cuma gecesinde bu türden ihsan ve ikramlar beklenildiği için o geceye "Regâib Gecesi" denmiştir. Dolayısıyla, Regâib gecesi, Receb ayının ilk Cuma gecesi olması sebebiyle, ibadet, taat ve hayırlı işlere daha özen gösterilmesi tavsiye edilen bir gecedir. Konuya ilişkin araştırmalarda kutlanmasına hicrî 480 yılında başlandığı belirlenmiştir.
Miraç Gecesi
Mirâc, çıkılan yer ve merdiven anlamlarına gelir. Hz. Muhammed (S.A.V.)'in hicretten bir süre önce, Allah'ın emri ile Mescid-i Haram'dan alınıp, Mescid-i Aksa'ya götürüldüğü, oradan semaları katederek Rabbine yükseltildiği, tarihen sabit, bir kısmı Kur'anda, bir kısmı da sünnette anlatılan bir hadisedir. İslâm bilginlerinin büyük çoğunluğu Mirac'ın Recep ayının 27. Gecesi'nde gerçekleşmiş olduğu kanaatindedir. Resul-i ekrem efendimizin üstün nimetlere ve manevî hediyelere mazhar olduğu bu gece eskiden beri "Mirac Gecesi" adıyla kutlanagelmiştir.
Bu gece münasebetiyle, Mirac olayının öncesinde ve sonrasında Hz. Peygamber'in ve ashabının tevhid mücadelesi uğrunda katlandıkları eziyet ve sıkıntılar ve sonrasında eriştiği nimetler hatırlanmalı, namaz, Kur'an tilaveti, zikir, tesbih ve istiğfarla gecenin feyzinden yararlanmaya çalışılmalıdır.
Berat Gecesi: Berât, berâet ("el-berâ'e") kelimesinin Türkçedeki kullanışı olup; aklanma, temiz ve suçsuz çıkmak demektir. Kamerî aylardan olan Şaban'ın on beşinci gecesini değerlendirenler de tevbe ve istiğfarlarla günahlardan temizlenip, arındıkları için o geceye Berât Gecesi anlamında "Leyle-i Berât" denmiştir. Çünkü Duhan suresinde sözü edilen "Mübarek bir gece" den maksat her ne kadar alimlerin çoğuna göre Kadir Gecesi ise de, bunun Şaban'ın on beşinci gecesi olduğu görüşünde olanlar da vardır ve bu görüş de peygamberimizden hemen sonra gelen kuşaklardan, selef-i sâlihînden nakledilmektedir.
4. Kadir Gecesi:
Kur'an-ı Kerim'de ismen geçmekte ve hakkında kendi adıyla bir sûre bulunmaktadır. Duhân sûresinin üçüncü ayetinde sözü edilen "Mübarek bir Gece" den maksat da tefsircilerin çoğunluğuna göre Kadir Gecesi olduğundan bu gece hakkında "Mübarek Gece" nitelemesinin bizzat Yüce Allah tarafından yapılmış olduğu söylenebilir. "Mübarek" kutlu, bereketli ve hayrı bol olan demektir. Kadir sûresinde bu geceden övgüyle söz edilir ve "bin aydan hayırlı, meleklerin ve Ruhu'l-Kudüs'ün indiği, tâ fecre dek esenlik dolu bir gece" olduğu anlatılır; özellikle Kur'an'ın o gecede indirildiği vurgulanır. "Kadir" kelimesi sözlükte, güç yetirmek manasının yanısıra; hüküm, takdir, şeref, yücelik gibi anlamlara da gelir. "Kadir Gecesi" nde bu manaların her biri mevcuttur.
Kadir sûresinde Kur'an'ın bu gecede indirildiği, Bakara sûresinde de ramazan ayında indirildiği belirtilir. Dolayısıyla, Kadir gecesinin ramazan ayı içerinde olduğu açıktır. Hadis-i şeriflerdeki bilgilerden hareketle Kadir gecesinin ramazanın hangi gecesine denk geldiği kesinkes söylenememekle beraber, bunun yirmi yedinci gece olduğunda ittifaka yakın bir kanaat mevcuttur. Zamanının kesin olarak bildirilmemesi insanların ona güvenip diğer zamanlarda kulluk görevlerini ihmal etmemelerinin hedeflenmesi gibi bazı hikmetlerle açıklanmıştır.
Bir hadis-i şerifte: "Kim inanarak ve sadece Allah rızası için Kadir gecesinde kalkarsa (o geceyi ihya eder, değerlendirirse) geçmiş günahları bağışlanır." buyurulur. Bu gecenin nasıl ihya edileceği ayetlerde ve hadislerde açıklanmadığına göre bu, mü'minin kendisine bırakılmıştır. Kaynaklarda Hz. Peygamber'in, bu gece için ramazanın son on gününü itikâfla geçirdiği kaydedilir. Kadir gecesinin bereketinden yoksun kalmak istemeyen mü'min, hiç değilse yatsı (teravih) ve sabah namazlarını cemaatle kılmaya gayret etmeli, din kardeşleri ile birlikte yapılan dualara katılmalıdır. Kadir gecesinden söz eden hadiste: "Ondan mahrum olan çok büyük şeyden mahrum olmuştur" buyurulur.
Cenab-ı Hak bizleri bu mübarek vakitlerin kadrini bilen kullarından eylesin.