Birlik ve Doğruluk

Giriş Tarihi: 18.07.2019 16:27 Güncelleme Tarihi: 18.07.2019 16:27

Tevbe suresinin 119. ayetinde şöyle buyrulur:

"Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun."

Ayette yer alan ve "doğrular" diye çevrilen sâdıkîn kelimesi, özelde peygamber efendimiz ve yanındaki müminleri, genel olarak da "özü sözü bir olan ve dürüst davranan kişiler"i ifade eder. Kuşkusuz bu niteliği taşıyan örnek şahsiyetlerin başında peygamberler ve Peygamberimiz Hz. Muhammed ile ona gönülden bağlanmış sahâbîleri gelir. "Doğrularla beraber olun" buyruğunun, onlarla maddî bir beraberlik içinde olmaktan çok, bu sayede elde edilecek doğruluk erdemiyle onlar gibi davranmayı hedeflediği açıktır. Ayrıca "Allah'a saygıda kusur etmeme, O'na karşı gelmekten sakınma" gibi mânalarla açıklanabilen takvâ kavramının ayet-i kerimede sıdk (doğruluk) kavramıyla birlikte kullanılmış olması, tam anlamıyla takvâya erişebilmenin ancak doğrulukla birlikte gerçekleşebileceğini gösterir.

Sıdk, insanın söz ve davranışlarıyla niyet ve inancında doğru, dürüst ve iyilikten yana olması anlamına gelen bir ahlâk terimidir. Bütün hal ve hareketlerde doğruluk ve dürüstlüğü, samimiyet ve iyi niyeti ifade eden geniş kapsamlı bir ahlâk terimi olan sıdk, âyette büyük bir erdem kabul edilir. Bu fazilete sahip olanlar da, müminler için örnek ve önder şahsiyetler olarak gösterilir.

VAV RADYO

CANLI YAYINA MESAJ GÖNDER