Helal Gıda

Giriş Tarihi: 28.01.2021 10:57 Güncelleme Tarihi: 28.01.2021 10:58

Yüce Rabbimiz Kuran-ı Kerim'de şöyle buyuruyor:

"Allah size yalnızca murdar eti, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adına kesilmiş olanı haram kıldı. Ama biri zorda kalırsa, haksızlığa sapmadıkça, sınırı aşmadıkça kendisine günah yoktur. Biliniz ki Allah bağışlayıcıdır, merhametlidir." (Bakara 2/173)

Maide Suresi'nin ise 3. ve 4. ayetlerinde ise şöyle buyrulmaktadır: "Murdar hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilmiş, boğulmuş, vurularak öldürülmüş, yuvarlanıp ölmüş, boynuzlanarak öldürülmüş hayvanlarla -henüz canı çıkmadan yetişip kestiklerinizin dışında- yırtıcıların yediği hayvanlar, dikili taşlar önünde (sunaklarda) boğazlanmış hayvanlar ve fal oklarıyla paylaşmanız size haram kılındı. Çünkü bunlar doğru yoldan sapmaktır. Bugün, kâfirler dininiz hakkında ümitlerini yitirmişlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, size nimetimi tamamladım, sizin için din olarak İslâmiyet'i beğendim. Kim açlıktan bunalıp çaresiz kalırsa, günah sınırına varmaksızın yiyebilir. Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir. Kendileri için nelerin helâl kılındığını sana soruyorlar. De ki: "İyi ve temiz olanlar size helâl kılınmıştır." Yırtıcı hayvanlardan olup Allah'ın size öğrettiği ile eğiterek avcı hale getirdiğiniz hayvanların sizin için yakaladıklarından da yiyin; üzerine Allah'ın adını da anın. Allah'tan korkun, şüphesiz Allah'ın hesabı pek çabuktur." (Maide 5/3-4)

Bu ayetlerde zikredilenler kesin olarak haram yiyeceklerdir. Bu yiyecekler dışındaki gıdalar ise yapılış şekillerine göre helal ve haram olarak sınıflanmaktadır. Bu konu ile ilgili Selmân el-Fârisî'den nakledilen bir rivayete göre Rasûlulllah'a, yağ, peynir ve yabânî eşeğin hükmü sorulduğunda şu cevabı vermiştir: "Helal Allah'ın kitabında helal kıldıklarıdır. Haram da Allah'ın kitabında haram kıldıklarıdır. Hakkında bir açıklamada bulunmadıkları ise serbest bıraktığı şeylerdendir." buyurmuştur. (İbn Mâce, "Et'ime", 60; Tirmizî, "Libâs", 6.)

Helal, dinin kurallarına aykırı olmayan yasaklanmamış olan şeylerdir. Haram ise dinen yapılması, kullanılması, yenilip içilmesi yani dinen yasak olan şeylerdir. Yani haram ve helal kavramlarına birbirinin zıddı denilebilir.

Helal gıda kavramına değinecek olursak helal gıda, çiftlikten koridora kadar İslami kurallara göre üretilen yiyeceklerdir. Daha geniş bir tanımla; Bitkisel, hayvansal veya kimyasal maddeler içeren hammaddelerin, yardımcı bileşenlerin, işleme yöntemlerinin, çalışma koşullarının, katkı maddelerinin ve gıda ürünlerinin ambalajlanmasının İslami kurallara uygun olduğunu belirtir. Helal gıda sadece gıdanın kendisini değil, aynı zamanda ürünlerin işlenmesi ve üretilmesi aşamalarını da kapsar. Bunlar kesme, yıkama ve temizleme, paketleme ve depolama gibi işlemleri içerir. Haram gıda ise helal gıdanın zıddıdır. İslam'a göre haram olan yiyecek ve içecekler: Ölü bir hayvanın eti, yüksekten düşen bir hayvanın eti, başka bir hayvan tarafından öldürülen bir hayvanın eti, ölene kadar dövülmüş bir hayvanın eti, boğulmuş bir hayvanın eti, domuz eti, her türlü domuz eti, Allah'tan başkası adına kesilmiş hayvanın eti, alkollü, sarhoş eden her şeydir.

Tüketiciler bir ürün satın aldıklarında dini inançları çerçevesinde hareket ederler, bazıları buna inandıkları için bazıları da inanmadıkları için. Bu durumlardan dolayı helal gıda kavramı ortaya çıkmaktadır. Müslümanların helal gıdaya karşı tavrı, tüketim davranışını da ortaya koymaktadır. Helal gıda kavramı İslam'da olduğu gibi diğer dinlerde de mevcuttur. Helal gıda kavramına benzer şekilde, Yahudiler de Koşer veya Kaşer kavramları vardır. Koşer (Kaşer): Yahudilere göre yenilebilen veya zarar görmeden kullanılabilen şeylerdir. İslam'da ve Musevilikte helal ve haramla ilgili olarak yiyecek ve içecek daha önemli görülmektedir. Haram sayılabilecek bazı gıda katkı maddeleri; Renklendiriciler, koruyucular, tatlandırıcılar, aroma arttırıcılar, emülgatörler, enzimler ve jelatinler olarak sınıflandırılırlar.

Helal Gıda Kavramının Ortaya Çıkışı

İslam öncesi İlâhi dinlerin değişmez hâlinde helal gıdadan söz edildiğini düşünürsek, Kuran'da bu konuda zikrettiğimiz gibi pek çok ayet vardır. Helal gıda kavramının ilk insanla var olduğunu söylemek yanlış olmaz. Yahudiler tarafından sıkı bir şekilde uygulanan Koşer standartları ve sertifikasyonu, tahrif edilmiş Tevrat'ta helal gıda konusunun önemli olduğunun bir işaretidir.

Osmanlı İmparatorluğu'nda tahirdir damgasının kullanımından bahsetmek spesifik örnekler hakkında bilgi olmasa da belgelendirme bağlamında ilk başvuru olarak kabul edilebilir. Osmanlı İmparatorluğu'ndaki bu araştırmanın temeli Peygamberin kendisi ve Hz. Ömer'in kurduğu "Hisbe Teşkilatı" na dayanmaktadır. Buradan da anlaşılacağı üzere helal gıda, yeni doğmuş bir kavram olmaktan ziyade, ilk insandan beri çeşitli şekillerde isimlendirilen ve uygulanan sistemlerin mevcut muadilidir.

Günümüzde Helal Gıda

Gerek helal gıda arayışının artması gerekse pazar payının iştah açıcı yapısı, helal gıda sorununun uluslararası düzeyde çözülmesine yol açmıştır. Uluslararası helal kod araştırmaları devam ederken, standardizasyon ve sertifikalandırma konusundaki uygulama ve tartışmalar devam etmektedir. Ayrıca çeşitli ülkelerde sivil toplum kuruluşları faaliyetleri şeklinde helal gıda standardizasyonu ve belgelendirmesi yapılmakta, uluslararası kalite kuruluşları da sertifika vermektedir. Türkiye'de helal gıda işi Gimdes'in ulusal ve uluslararası çalışmalarına ve diğer sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerine TSE'nin eklenmesiyle devlet ve toplum düzeyinde devam etmektedir. Özellikle Gimdes isminden bahsetmenin makul olduğunu burada kısaca belirtelim: Gimdes, 2005 yılından beri helal gıda üzerinde çalışıyor. Öncelikle bu konuda farkındalık yaratmak için çeşitli yayınlar yayınlamış, ardından 2009 yılında ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından akredite ve sertifika almaya başlamıştır. Ülkemizde uluslararası sempozyum ve fuarlar düzenlemiştir. Ulusal ve uluslararası birçok kuruluşun üyesi olan Gimdes, helal standardını yayınlayarak bir sertifika programı oluşturmuştur. Bu çalışma Türkiye'de bir ilk olması açısından çok önemlidir. TSE'nin 4 Temmuz 2011 tarihinde sertifikalandırmaya başlamasından bu yana helal gıda kamu kimliği kazanmıştır. TSE internet sitesinde yapılan açıklamada, sertifikasyonun ilgili makamlarla irtibat halinde gerçekleştirildiği ve İstanbul merkezli İslam Ülkeleri Standartlar ve Metroloji Enstitüsü (SMIIC) tarafından yayınlanan üç standart olduğu belirtildi. Aynı zamanda, 57 ECO üye devletinden sadece 11'inin katılımıyla SMIIC'in kurulması soruları gündeme getiriyor. Üstelik bu 11 ülke arasında helal gıda devi Malezya'nın olmaması da bir başka muammadır. Çünkü Malezya, helal gıda sertifikası veren ilk ülkedir. Malezya'da helal gıda araştırmaları devlet kuruluşu JAKIM tarafından yürütülür ve uluslararası sertifikasyon sağlar. Nitekim Malezya'da helal gıda sertifikasyonu sadece gıda ile değil, aynı zamanda temizlik, sağlık, eğitim, bankacılık vb. ile de yapılır. Gıda dışı endüstrilerde de yaygın olarak kullanılmaktadır. Ambalajlı ürünlerde helal logosu yer aldığı gibi restoran gibi hizmet sektöründeki mekânlarda "Helaldir" kelimesi yaygın biçimde yer almaktadır.

Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Teşkilatı (FAO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından ortaklaşa kurulan ve merkezi Roma'da olan Birleşmiş Milletlere bağlı bir kuruluş olan Codex Alimentarius'un "Helal" teriminin kullanımına ilişkin genel yönergeleri 1997'de yayınlanmıştır. Burada helal gıda tanımına ek olarak uyulması gereken ilkeler de açıklanmıştır. Codex Alimentarius Komisyonu'nun Haziran 2011'deki helal kod çalışması da dikkat çekmektedir.

Gelecekte Helal Gıda

Helal gıda pazarının boyutunu görmek için birçok uluslararası kuruluşun helal sertifikası verdiğini görmek yeterlidir. Pew Araştırma Merkezi Din ve Kamusal Yaşam Forumu'nun "Müslüman Nüfusun Geleceği 2030" raporunda, şu anda %20 civarında olan Müslüman nüfusun 2030'da %26,4 paya sahip olacağını belirtti. Ancak hijyen ve kalite markası olarak "helal gıda" algısı gayrimüslim nüfusu da etkileyebilir. Nitekim şuanda içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde insanların temiz olduğuna emin olduğu yiyecekleri tüketmeleri bunun en güzel örneğidir. İslam'ın temizliğe verdiği önemi bu korona musibetiyle gayrimüslimler de anlamış oldular.

VAV RADYO

CANLI YAYINA MESAJ GÖNDER