ALLAH'IN ELÇİSİ

Giriş Tarihi: 17.10.2021 20:45 Güncelleme Tarihi: 17.10.2021 20:45

Âli İmrân suresinin 144. ayetinde şöyle buyrulur:

"Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir şekilde zarar vermiş olmayacaktır. Allah, şükredenleri mükâfatlandıracaktır."

Ayet-i kerimede Hz. Muhammed'in sadece bir insan ve bir peygamber olduğu belirtilip önceki peygamberler gibi onun da ölümlü olduğu hatırlatılır. Ayrıca âyet münafıkların propagandalarına bir cevap ve onlara kapılanlara yapılmış bir uyarı niteliğindedir. Şöyle ki, Uhud Savaşı'nda bir müşrik, peygamber efendimizi öldürmek için ona birkaç defa saldırmış, hatta yüzünü yaralamış ve attığı bir taşla dişinin kırılmasına yol açmıştı. Hz. Peygamberi koruyan Mus'ab da bu adamın saldırılarına karşı koyarken şehit olmuştu. Mus'ab, Hz. Peygambere benzediği için adam "Muhammed'i öldürdüm" diye bağırmış, bu haber müslümanlar üzerinde şok etkisi yapmıştı. Bu haberin meydana getirdiği panik üzerine müslümanlar cesaretlerini yitirmişler, içlerinden bir grup dağa doğru çekilirken, bir grup Medine yolunu tutmuş, bazıları da oldukları yerde yığılıp kalmıştı. Hatta bir kısmı "Abdullah bin Übey'e gidelim de bizim için Ebû Süfyân'dan güvenlik istemesini rica edelim" deme gafletine düşmüş ve bu durumdan yararlanan bir grup münafık "Muhammed gerçek peygamber olsaydı öldürülmezdi. Atalarımızın dinine dönsek daha iyi olur" diyecek kadar ileri gitmişlerdi.

Bu sırada Hz. Peygamber'in "Ey Allah'ın kulları bana gelin!" diye seslenmesi üzerine etrafında halkalanan yaklaşık otuz kişilik bir grup onu yiğitçe savunmuşlardı. Öte yandan bu habere aldanan Kureyş, aldığı netice ile yetinerek savaş alanını terk etmişti. Hz. Peygamber bu durumun farkına varmış ve bunu kendisi ve arkadaşları için Allah'ın lütfettiği bir fırsat olarak değerlendirmişti. Hatta kendisinin sağ olduğunu müslümanlara duyurmak isteyen birine susmasını işaret etmişti.

Âyette Hz. Peygamberin fâni, İslâm'ın ise kalıcı olduğu, bu sebeple, o ölse dahi müslümanların bunu sükûnetle karşılayıp dinlerine bağlı kalmaları gerektiği hatırlatılır.

Yıllar sonra Hz. Peygamber vefat ettiğinde insanlar şaşırıp ne yapacaklarını bilemez olmuşlar, fakat soğukkanlılığını koruyan Hz. Ebû Bekir, "Kim Muhammed'e tapıyorsa bilsin ki o ölmüştür. Kim de Allah'a tapıyorsa bilsin ki Allah diridir, ölmez!" demiş ve bu âyeti okumuştur. İbni Abbas "Ebû Bekir bu âyeti okuyuncaya kadar insanlar sanki böyle bir âyetin daha önce inmiş olduğunu bilmiyorlardı, herkes âyeti ondan öğrenmiş gibiydi. Onu duyan herkes ayeti okumaya başladı" demiştir.

VAV RADYO

CANLI YAYINA MESAJ GÖNDER